DEVAM: 24- Alan EI ve
Veren EI
7 - Ebu Umame
- - (-)
9431 - Cabir b.
Abdullah'ın bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) şöyle
buyurdu: ''Ey Ademoğlu! İnfak edip dağıtırsan senin için bu hayırlıdır. Eğer
elinde tutarsan senin için bu zararlıdır. Geçinecek kadarını elinde tutmandan
dolayı kınanmazsın. Sadaka vermeye de bakımından sorumlu olduğun kimselerden
başla. Veren el de alan elden daha hayırlıdır. ''
[Sahih]
Diğer tahric: Müslim,
zekat (97) ve Tirmizi (2343) rivayet ettiler.
9432 (1)- Yerbu
oğullarından bir adam der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in
yanına gittim ve insanlarla konuşurken şöyle dediğini duydum: ''Veren el, üstün
olan eldir. Bunu almaya en layık olan da annen, baban, kızkardeşin, erkek
kardeşin ve bu şekilde yakından uzağa olan akrabalarındır. '' Bir adam:
"Ey Allah'ın Resulü! Bunlar, falan kişiyi öldüren Sa'lebe b. Yerbu
oğulları; falan kişiyi öldürdüler" deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem):
''Hiç kimse başkasının
işlediği suç sebebiyle cezalandırılamaz'' buyurdu.
[Sahih]
Diğer tahric: Nesai,
kassame 8/53 (4833) ve İbn Hibban (406/1683) rivayet ettiler.
Heysemi (6/283)
"Ravileri Sahih'in ravileridir" dedi.
9433 (2)- Yerbu
oğullarından bir adam der ki: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına
gittim ve insanlarla konuşurken şöyle dediğini duydum: ''Veren el, üstün olan
eldir. Bunu almaya en layık olan da annen, baban, kızkardeşin, erkek kardeşin
ve bu şekilde yakından uzağa olan akrabalarındır. '' Bir adam: "Ey
Allah'ın Resulü! Bunlar, falan kişiyi öldüren Sa'lebe b. Yerbü oğulları; falan
kişiyi öldürdüler" deyince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Hiç kimse başkasının işlediği suç sebebiyle cezalandırılamaz'' buyurdu.
[-Sahih-]
9- Atiyye es-Sa'di
- - (-)
9434- Atiyye
es-Sa'di'nin bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):
''Veren el alttaki (olan) elden daha hayırlıdır''buyurdu.
[-Sahih-]
Diğer tahric:
Abdurrezzak 9/76 (16406) ve Taberani, M. el-Kebir 17/166 (441) rivayet ettiler.
10- Ebu Rimse
- - (-)
9435 (1)- Ebu Rimse'nin
bildirdiğine göre Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Veren el,
üstün olan eldir. Bunu almaya en layık olan da; annen, baban, kızkardeşin,
erkek kardeşin ve bu şekilde yakından uzağa olan akrabalarındır'' buyurunca,
bir adam: "Ey Allah'ın Resulü! Yerbu oğulları falan kişiyi
öldürdüler" deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Hiç kimse
başkasmın işlediği suç sebebiyle cezalandırılamaz'' buyurdu. Abdullah b. Ahmed
der ki:
Babamın bildirdiğine
göre Ebu'n-Nadr'ın rivayeti: "Mescid'e girdim ve Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in hutbe verirken şöyle dediğini duydum ... "
şeklindedir.
[Sahih]
Heysemi (3/98)
ravilerden el-Mes'adi'nin güvenilir olduğunu, ama bozulan ezberinden dolayı
hadisleri karıştırdığını söyledi.
9436 (2)- Ebu Rimse der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına gittiğimde Rabia
kabilesinden bazılarının kan davası sebebiyle nıuhaken,e olduklarını gördüm.
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Veren el, üstün olan eldir. Bunu
almaya en layık olan dai annen, baban, kızkardeşin, erkek kardeşin ve bu
şekilde yakından uzağa olan akrabalarındır'' buyurdu ve bana bakıp: ''Seninle
olan bu kişi kim ey Ebu Rimse?'' diye sordu. Ben: "Oğlum" cevabını
verince, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Bil ki, ne o senin
işlediğin suç sebebiyle, ne de sen onun işlediği suç sebebiyle
cezalandırılamaz'' buyurdu. Ebu Rimse, hadisin devamında Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem)'in peygamberlik mühründen bahsetti.
[Sahih]
9437 (3)- Ebu Rimse der
ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına vardığımda hutbe
verdiğini ve şöyle buyurduğunu gördüm: "Veren el, üstün olan eldir. Bunu
almaya en layık olan dai annen, baban, kızkardeşin, erkek kardeşin ve bu
şekilde yakından uzağa olan akrabalarındır. '' Bu sırada Sa'lebe b. Yerbu
oğullarından bir grup girince, Ensar'dan bir adam: "Ey Allah'ın Resulü!
Bunlar, falanı öldüren Yerbululardan bir gruptur" dedi. Bunun üzerine
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iki defa: ''Hiç kimse başkasının
işlediği suç sebebiyle cezalandırılamaz'' buyurdu.
[Sahih]